1 Mayıs 2015 Cuma

Robot Sevgilim / Cinsiyet Ayrımına Dair

Bu ne lan promosyon mu var? Hemen hemen her sitede, her blog da

*Erkeği etkilemek
*Erkeklerin hoşlandığı kadın tipleri
*Erkekler nasıl kadın ister
*Erkeğinizi elinizde tutma vb bir sürü saçma sapan şeyler var...
Son olarak bugün Hürriyet gazetesinin web sayfasındaki habere göre Kapris yapmayan trip atmayan robot sevgililer geliyor 'muş. Haberin ayrıntısına baktığımda önümüzdeki 10 ile 15 yıl içerisinde insani hislere sahip olan robotların hayatlarımıza gireceğini, onlarla duygusal ve cinsel ilişki yaşamanın bile mümkün olduğu haberi, yapay zeka konusunda inceleme yapan Dr Laura Berman tarafından Amerika'nın ünlü bir gazetesine verdiği röportajında açıklanmış...


 Trip ve kapris yapmak hani hep kadına mahsus birer davranış olarak adlandırılır ya; böyle düşünürsek, bunu yapabilecekler ise o zaman öküzlüğün de çaresi bulunacak demek ki.Yoksa kadın durduk yere neden arıza yaratsın ki!!! ALLAH'IM O GÜNLERİ DE GÖREBİLECEK MİYİZ ACABA??? (şaka bir yana tabi ki)
Bu haber ile kan beynime iyice sıçradı ve ailelerin çocuk yetiştirme konusunda yaptığı cinsiyet farkına değinmek istedim.

Türk kültüründe erkek ile kadın arasında ki ayrım daha anne karnında bebek iken başlar! Genellikle anne dışında herkes bebeğin erkek olmasını ister... Ultrasonda kız çıkarsa başta baba ve babanın anne babası tarafından hayal kırıklığı yaşanır.

Geçmiş yıllarda daha çok olmakla birlikte, günümüzde ise bazı yörelerde hala maalesef ki devam edegelen ''bir erkek çocuk veremedin.'' , ''erkek adamın erkek çocuğu olur.'' gibi saçma sapan bir çok söylemler ne yazık ki var. Bu tarz söylemlerin devam ettiği yörelerde nasıl bir ironi ise kız çocukları evlenirken hala öküz yükü ile erkek tarafından başlık parası da alınmakta... Bu başlık parasını eğer aile isterse kendine harcayabilir yada kızın çeyizini alabilir. Konu hakkındaki insiyatif kesinlikle kız çocuğunu hor gören anne babaya ait. Bir de erkek çocuk doğurana kadar ölümüne hamile kalmaya ve maalesef ki bazen de çok doğum yapmaktan hayatlarını kaybedenler var. Bunun dışında böyle durumlarda bulunan başka bir çözüm var ki o da çoklu evlilik! Erkek sözüm ona erkek evlat sahibi olmak için ilk karısı ile 7 kez filan çocuk yapıyor olmuyor ise o 7 bebeğe ve eşine bakabiliyor, tüm ihtiyaçlarını kusursuz giderebiliyormuş gibi yeniden evleniyor ve ilk hamilelikte mümkün olmadıysa bir kaç deneme de kuma gelen yaşça daha genç olan kadın ile yapıyor. Artık Hak getire!!! Ne zaman ve kaçıncı Kuma'da erkek çocuk nasip olacaksa...

Benim büyüdüğüm aile de dahil olmak üzere (yani yukarıdaki örneklere nazaran daha modern olan tipik ailelerde); Kız çocuğuna daha 7 yaşında iken sofra kurup toplamak, eşyaları toplamak, tığ yada iğne ile bir şeyler örmek yada işlemek öğretilirdi. Tozlar aldırılır ev toplatılır ...vs. Erkek çocuğunun görevi ise genellikle (bizim zamanımızda) bakkala gitmek, çöpü atmak olurdu. Tek bir fark ile erkek çocuğu üzerine yüklendirilen bu sorumluluğu paşa gönlü isterse yapardı!!! Kız çocuğu ise her halükarda mecbur bırakılır!!! Ergenlik döneminde ebeveynlerden birinin çocuklar üzerinde daha fazla söz hakkı var ise şayet kız çocuğu okuldan gelir direk annenin yanında mutfağa yardıma girerken erkek çocuk elinde kumanda poposunu devirip tv izler. Ayağına her şey gitmesine alıştırılmış sözüm ona paşazadeler su bile istese o suyu getirmek ya annenin yada kız kardeşin/ablanın görevidir???

Şimdi bu kadar edilgen bir şekilde kendi ailesi içinde büyütülmüş bir kız çocuğunu erkeğe bağımlı itaatkar haline getirirseniz o kız ileride kendi kararlarını alabilir mi? Diyelim ki aldı; Kendisine model olarak erkek kardeş/abi yada baba figürünü seçerse hayatında 21.yy da modernize edilmiş kölelik dışında başka bir yaşantıya sahip olabilir mi?

Gelelim erkek çocuğumuza; Sizin kendisine kıyamayıp paşalar gibi yetiştirdiğiniz biricik oğluşunuz üzerine sorumluluk almayı nedir bilmediği için; okulunda yada işinde ve hatta ilişkilerinde ne kadar mutlu ne kadar başarılı olabilir? Büyüdü ve kocaman adam oldu diyelim; (alışmış olduğu bir saltanat düzeni var neticede bunca yıl her şey ayağına getirildi.) Hem de tek sözü ile. Şimdi bu adam günümüz şartlarında eşinin çalıştığını ve anne olduğunu düşünürsek evde iş bölümü yapmaya alışmadığı için eşini mutsuz etmeyecek mi? O evlilik yada o evlilikten olma çocuklar mutsuz olmayacak mı? Duygusal paylaşım, iş bölümü olmayan ilişkilerde çiftlerden biri inanılmaz sömürülürken biriktirdiği öfkeyi başka şeylerde yada kişilerde aramayacak mı?

Hürriyet gazetesinin haberinde olan kapris yapmayan, trip atmayan ve insani hislere sahip robotlar üretileceğine; önceli olarak anne baba adaylarına çocuk sahibi olmaya dair eğitimler verilse, kurslar düzenlense ve böylece doğacak çocuğun cinsiyetini gözetmeksizin çocuklara eşit yaşam şartları sağlansa ya... Böylece erkek çocuklarınız birer ÖKÜZCÜM olmayacak , kızlarınız da saçma sapan trip ve kapris olaylarına girmeyecektir.


Kendi hayatınızı nasıl yaşadığınız, neler yaptığınız umrumda değil! Şayet çocuk yetiştirirken hala bu ve benzeri davranışları sergiliyor iseniz, hem kendi çocuğunuzun hemde başkalarının çocuklarını hayatını karartmayın! Sorumsuz, paylaşımsız, silik tipte çocuk yetiştiriyorsanız lütfen profesyonel yardım alın! Eğer eğitiminiz yada kişiliğiniz çocuk yetiştirmeye yeterli değilse doğurmayın! Sırf kendi egonuz tatmin olacak diye ortada saçma sapan tiplerin dolaşmasını hoş göremiyorum ben. Zaten yıllardır anlam veremediğim bir olay var. Hükümet 3 çocuk diye ısrar edeceğine; EQ' su (duygusal zeka) IQ'su ve belki eğitim durumu hatta hatta ekonomik durumu olmayan ailelere çocuk yapmayı engellese ya!!! Böylece; tinerciler, yankesiciler, katiller, tecavüzcüler bir şekilde azalır yada ortadan kalkardı diye düşünüyorum.

Yine durup dururken çok yükseldim sabah sabah. Unutmayın sizin o yet,şt,remediğiniz çocuklarını sonra kendilerinin de başkalarının da hayatını karartıyor!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Evet yazımı okudunuz. Bu konuda sizinde fikrinizi merak ediyorum:)